Omuz Sıkışma Sendromu

Omuz sıkışma sendromu nedir?

Omuz sıkışma sendromu üç aşamalı bir hastalıktır. Omuz kemerini kürek kemiği, kol kemiği ve köprücük kemiği oluşturur. Omzumuzu hareket ettiren kasların kirişleri (tendon) bu üç kemik arasındaki tünellerden geçerler. Bu tüneller bazı kişilerde normalden daha dar olabilir. Bu durumlarda kol hareket ettirildiğinde, özellikle baş üstü aktivitelerde bu tendonlar bu tüneller içerisinde sıkışır ve sürtünmeye maruz kalır. Bu sürtünmeyi engellemek için tendon çevrelerinde ve kemik tünel etrafında içi sıvı dolu kesecikler (bursa) bulunur. Hastalığın ilk evreleri 30lu yaşlarda başlar ve sürtünmenin artması ile bu sıvı kesecikleri şişer ve ağrı yapmaya başlar. Bu aşamaya bursit evresi denir. Ağrı baş üstü aktivitelerde daha belirgindir. Hastalık bu aşamada tedavi edilmezse zamanla tendonlarda hasar meydana gelmeye başlar. Bu ikinci aşamadır (tendinosis) ve yıllar sürebilir. Bu aşama ile beraber rotator manşet hastalıpı dediğimiz tablo ortaya çıkar. Eğer sıkışma tedavi edilmezse ortalama 50li yaşlarda bu tendonlarda yırtıklar oluşur. Bu aşama üçüncü aşama olarak nitelendirilir. Bu aşamada sıklıkla gece ağrıları başlar, hasta kolunu istediği gibi hareket ettiremez.

Omuz sıkışma sendromu neden ortaya çıkar?

Omzu sıkışma sendromunun sebepleri, tendona ait dış sebepler ve iç sebepler olarak iki kısımda incelenebilir. Dış sebepler arasında yukarrıda anlatılan mekanizma ve zamanla eklem bölgesinde ve tendonlarda meydana gelen kireçlenme sayılabilir. İç nedenleri ise zamanla tendona giden kan akışının zayıflamasına bağlı olarak oluşan kısmi veya tam kat yırtıklar oluşturur.

Tekrarlayan baş üzeri hareketleri yapan meslek gruplarında çalışmak (örn. boyacılar, inşaat işçileri),  bazı sporlar (örn. atma-fırlatma sporları, yüzme, basketbol, voleybol), ani ve zorlayıcı hareketler (örn. düşme) ve yaşlanmaya bağlı olarak eklem yapılarında meydana gelen yıpranmalar sıkışma sendromu için bilinen risk faktörleridir.

Omuz sıkışma sendromunun belirtileri nelerdir?

Kol hareketleri sırasında ortaya çıkan ağrı omuz sıkışma sendromunun en sık görülen belirtisidir. Özellikle baş üzeri hareketlerde ortaya çıkan ağrı zamanla devamlı hale gelebilir ve geceleri uyku uyutmayacak şekilde olabilir. Ağrı omuzdan kolun ön ve yan kısmına doğru yayılabilir. Etkilenen omuz üzerine yatmak gece ağrısını şiddetlendirir. Sonuç olarak omuz hareketleri ileri derecede ağrılı ve kısıtlı hale gelir. Hasta hasta giyinme-soyunma, diş fırçalama, saç tarama gibi günlük yaşam aktivitelerini yapamaz duruma gelebilir. İlerleyen dönemlerde omuz ve kol kaslarında kuvvetsizlikler ortaya çıkabilir.

Omuz sıkışma sendromuna nasıl tanı konulur?

Omuz sıkışma sendromu tanısı dikkatli bir hasta hikaye ve fizik tedavi ile konulabilir. Hastanın mesleği, omuzu zorlayıcı hareketlere maruz kalma, spor ve düşme gibi travmalar sorgulanır. Muayene ile bazı özel pozisyonlarda sıkışmanın varlığı araştırılır ve kas gücü test edilir. Hekim gerekli görürse hastalığın kesin tanısı ve hangi aşamada olduğunu anlamak için röntgen, ultrason veya manyetik rezonans görüntüleme (MR) gibi bir takım tetkikler isteyebilir. Yine omuz çevresindeki diğer patolojileri ayırt etmek için hekim gerekli görürse başka testler de isteyebilir.

Omuz Sıkışma Sendromu Nasıl Tedavi Edilir?

Omuz sıkışma sendromunun tedavisinde erken dönemde kolu zorlayıcı hareketlerden kaçınılması tavsiye edilir. Özellikle baş seviyesinin üzerindeki hareketler ve aktiviteler kısıtlanır. Bu dönemde aralıklı soğuk uygulama ve beraberinde ağrı azaltıcı ve iltihap giderici ilaç tedavileri uygulanabilir. Ağrının şiddetli ve hareket kısıtlılığının belirgin olduğu durumlarda eklem içi steroid enjeksiyonları yapılabilir. Omuzun tamamen hareketsiz kalması omuz ekleminde tutukluğa ve kaslarda zayıflığa neden olacağından bu dönemde ağrıyı arttırmayacak şekilde egzersizlere başlanması tavsiye edilir.

Omuz sıkışma sendromunun tedavisinde fizik tedavi uygulamaları önemli yer tutar. Bu amaçla, soğuk-sıcak uygulamaları, ultrason, ağrı kesici ve kas kuvvetlendirici akım tedavileri, manuel terapi, kuru iğneleme, bantlama ve Hilterapi (yüksek yoğunluklu lazer tedavisi) gibi yöntemleri içeren bir fizik tedavi ve rehabilitasyon programı uygulanır.

Egzersiz tedavisi omuz sıkışma sendromunun tedavisinin olmazsa olmaz bir parçasıdır. Özellikle omuz bölgesi kaslarının kuvvetlendirilmesi tedavinin başarısı ve sorunun tekrarının önlenmesinde oldukça önemlidir.

Yapılan tedavilere rağmen sonuç alınamayan veya yapılan görüntülemelerde tendonlarında tam kopma tesbit edilen hastalarda cerrahi tedavi gündeme gelebilir. Cerrahi tedavi artroskopik yöntemle veya açık olarak yapılabilir. Operasyonla sıkışıklığa neden olan yapılar düzeltilir. Tendon yırtığı varsa  tamir edilir. Operasyon sonrasında eklem hareket açıklığının geri kazanılması ve bölgedeki kasların kuvvetlendirilmesi için egzersiz uygulamalarına başvurulur. Gerekli görüldüğü durumlarda fizik tedavi uygulanabilir.